Bu 5 Hatayı Yapıyorsanız Dış Pazarlarda Kaybedersiniz!

Dış pazarlara açılmak heyecan verici olduğu kadar zorlu bir süreçtir. Dünya bugün artık bir “küresel köy” halini aldı. Ama unutmayalım: Bu köyün her bölgesi kendi dinamiklerine, hassas noktalarına, beklentilerine sahiptir. İşte tam da bu nedenle, Türkal Partners olarak defalarca karşılaştığımız ve çoğu zaman şirketlerin ayağına dolanan o kritik hataları konuşmak istiyoruz. “Benim ürünüm zaten Türkiye’de çok iyi satıyor, neden yurtdışında da başarılı olmayayım ki?” diye düşünenlerden misiniz? O zaman bu yazımızdaki soruları ve yanıtları dikkatle okumalısınız.

1. Pazar Araştırmasının Yetersizliği

Yurtdışına açılırken yapılan en büyük hata, pazar araştırmasını yüzeysel yapmak veya tamamen atlamaktır. Peki, sıkça karşılaşılan şu sorulara siz de takılıyor musunuz?

• Hedeflediğim ülkede benzer ürünler kimler tarafından satılıyor ve fiyatları nedir?
• Rakiplerim kim, pazarda beni neler bekliyor?
• O ülkenin tüketici davranışları ve beklentileri ne yönde?
• Kültürel farklılıklar ürünümün algısını nasıl etkiler?

Çoğu firma, yerel pazarındaki başarıyı dünya pazarında da otomatik olarak yakalayacağını sanıyor. Oysa bir ürün Almanya’da lüks olarak algılanırken, aynı ürün Hindistan’da sıradan bir ihtiyaç olabilir. Ya da ABD’de yoğun talep gören bir hizmet, Fransa’da yasal düzenlemeler nedeniyle sunulamıyor olabilir.

Peki çözüm nedir? Mutlaka detaylı bir pazar araştırması yapmalısınız. Hangi ülkede hangi tüketicinin, hangi alışkanlıklarla, hangi beklentilerle, hangi fiyatlara hazır olduğunu anlamadan yola çıkmayın. Bu noktada, Türkal Partners’ın profesyonel pazar araştırma hizmetleri ile doğru kararları verebilirsiniz.

2. Yetersiz ve Yanlış Lokalizasyon

Birçok firma, lokalizasyonu sadece dil çevirisi sanıyor. Oysa dış pazarlarda başarılı olmak için, ürününüzden tutun da web sitenize, sosyal medya hesaplarınızdan reklam mesajlarınıza kadar her şeyi yerelleştirmeniz gerekir. Aklınıza şu sorular geliyor mu?

• Sadece İngilizce web sitesiyle ABD pazarında iş yapabilir miyim?
• Çeviri yapan online araçlarla yetinmek yeterli olur mu?
• Ambalaj ve kullanım kılavuzum lokal standartlara uygun mu?
• Sosyal medya içeriklerim yerel esprilere ve trendlere uygun mu?

Lokalizasyonda hata yapan Türk şirketlerinin çoğu, “Ürünüm zaten çok kaliteli, çeviriyle uğraşmaya ne gerek var?” diye düşünür. Oysa bilmelisiniz ki;

Çözüm: Dış pazara çıkmadan önce dijital varlıklarınızı ve ürününüzü profesyonel şekilde lokalize edin. Türkal Partners olarak, deneyimli yerelleştirme kadromuzla sizi hiçbir kültürel tuzağa düşürmüyoruz.

3. Yetersiz Dijital Altyapı ve Erişilebilirlik

Günümüzün global pazarlama stratejileri dijitalleşmeden geçiyor. Peki web siteniz ya da mobil uygulamanız dış pazardan gelen taleplere hazır mı? Şu kritik sorulara yanıt verebiliyor musunuz?

• Web siteniz hızlı mı, mobil uyumlu mu?
• Farklı ülkelerdeki kullanıcılar sitenize teknik olarak ulaşabiliyor mu?
• Çapraz tarayıcı ve cihazlarla uyumluluğunuz ne durumda?
• Uluslararası ödeme sistemlerine ve lokal entegrasyonlara hazırlıklı mısınız?

Birçok Türk girişimi, yurtdışında web sitelerine ya da e-ticaret platformlarına erişim problemleri yaşandığında çözümü hızla bulamıyor.

Çözüm: Yurtdışında güven kazanmak için, dijital altyapınızı global beklentilere göre yapılandırmalısınız. Hızlı, güvenli, kolayca alışveriş yapılabilen ve çok dilli alt yapıya sahip dijital varlıklar için bizimle iletişime geçin.

4. Yanlış Hedef Kitle ve Yanıltıcı Pazarlama Mesajları

Hedef kitleniz belirgendir, ama yurt dışında aynı kitlenin istek ve ihtiyaçları tamamen değişebilir. Peki aşağıdaki kritik hatalara düştünüz mü?

• Türkiye’de 20-35 yaş arası kadınlara satılan bir ürünü, Avrupa’da da aynı yaş grubuna mı sunuyorsunuz?
• Mesajlarınızı oradaki toplumsal hassasiyetleri gözetmeden mi geliştiriyorsunuz?
• Reklam kampanyalarınız global standartlara uygun mu?

Birçok firma, “Evde nasıl satıyorsam yurtdışında da aynısını uygularım” yanılgısına kapılıyor. Ancak unutmayın, yurtdışında bazen tek bir yanlış kelimeyle tüm marka algısı yerle bir olur.

Çözüm: Her ülkenin hedef kitlesini ayrı ayrı belirleyin. Pazarlama mesajlarınızı kültürel hassasiyetleri gözeterek oluşturun. Avrupa’da çevreye duyarlılık öne çıkarken, Amerika’da inovasyon ve güvenlik vurgusu daha önemli olabilir. Marka stratejinizi yeniden kurgulamak için uzmanlarımızdan destek alabilirsiniz.

5. Satış Sonrası Destek ve Müşteri İletişimini Göz Ardı Etmek

Sizce satış, müşterinin ödeme yapmasıyla mı sona erer? Yurtdışında faaliyet gösteriyorsanız, asıl iş ondan sonra başlar!

• Ürün veya hizmetle ilgili herhangi bir şikayette iletişim kurabilecekleri bir destek hattınız var mı?
• Sık sorulan sorular (SSS) ve garanti/iadeler için o ülkeye uygun sistemler oluşturuldu mu?
• Yerel saat dilimlerinde ulaşılabilen ve ilgili dillerde hizmet veren bir müşteri hizmetleriniz mevcut mu?

Türk şirketleri genellikle müşteriyle sadece satış öncesinde ilgileniyor. Oysa global müşterinin güvenini ve sadakatini kazanmak için mükemmel bir satış sonrası destek şart.

Çözüm: Müşteri hizmetleri biriminizi güçlendirin. Satış sonrası süreçlerinizin, ilgili ülkenin gelenek ve kurallarına uyumlu olduğundan emin olun. Sürekli müşteri memnuniyeti ve takip için otomasyon sistemleri kurmak veya dijital yollarla müşteri ilişkisi yönetmek için Türkal Partners’ın yenilikçi çözümlerini tercih edebilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular ve Cevaplar

• Yurtdışına açılmak için en uygun pazar hangisidir?
  Her firmanın ürünü ve hizmetine göre farklı pazarlar öne çıkar. Teknoloji ürünlerinde Amerika ve Avrupa, tekstilde Orta Doğu veya Doğu Avrupa, gıda sektöründe ise Asya büyük fırsatlar sunar. Ancak en doğru pazar, detaylı bir pazar araştırmasıyla ortaya çıkar.
• Yabancı dilde reklam vermek için illa o ülkede mi ofis açmak gerekir?
  Hayır, reklamlarınızı online platformlarda global düzeyde, herhangi bir fiziksel ofis olmadan da verebilirsiniz. Ancak reklam içeriklerinizde yerel uzmanlardan destek alırsanız başarı şansınız artar.
• Dijital altyapımı global pazarlara uygun şekilde nasıl hazırlayabilirim?
  Yazılım, tasarım, ödeme ve lojistik entegrasyonlarınızı, o ülkenin teknik ve yasal gereksinimleri ile uyumlu hale getirmelisiniz. Teknik ekip ya da alanında uzman bir ajansla (örneğin Türkal Partners gibi!) çalışmanız büyük kolaylık sağlar.
• Dış pazara açılırken marka tescili gerekir mi?
  Kesinlikle evet! Marka tescili uluslararası alanda sizi olası taklitlerden ve telif davalarından korur.
• Bütçe planlaması yaparken hangi unsurları göz önünde bulundurmalıyım?
  Reklam, lojistik, lokalizasyon, pazarlama, vergi ve izin işlemleri, müşteri destek hattı ve yerel iş ilişkileri için ekstra bütçeler ayırmak gerekir. Görünmeyen giderler için her zaman bir miktar esnek bütçe oluşturmalısınız.
• Lokalizasyon için makine çevirisi yeterli midir?
  Hayır, makine çevirisi tam anlamıyla doğru ve doğal bir iletişim sağlamaz. Mutlaka lokal kültürü bilen insanlardan veya profesyonel ajanslardan destek alınmalı.
• Dış pazarda başarısızlıkla karşılaşırsam geri çekilmeli miyim?
  Hata yapmak öğrenme sürecinin bir parçasıdır. Analiz edin, hatalarınızı tespit edin, stratejinizi revize edin ve çok çabuk pes etmeyin. Her pazar öğrenilerek ve gelişerek kazanılır.

Dahası mı Var?

Peki siz hangi hataları yapıyor olabilirsiniz? Hangi noktada tökezliyorsunuz?

• Ürünlerinizin, hizmetlerinizin veya dijital varlıklarınızın global pazara hazır olup olmadığını biliyor musunuz?
• Rakip analizini profesyonel yapabildiniz mi?
• Erişilebilir ve mobil uyumlu bir altyapınız var mı?
• Satış sonrası destek süreçleriniz, yabancı müşterileriniz için yeterli mi?

Buradaki risk faktörlerini tek başınıza çözmek zorunda değilsiniz. Türkal Partners olarak, yüzlerce markanın yurtdışı lansman süreçlerinde yanlarında olduk ve olmaya devam ediyoruz. Dilerseniz hemen şimdi bize ulaşın, siz de dünyada kaybolmak yerine yıldız gibi parlayın!